Ürün Geliştirme Yaşam Döngüsü

Enes İleri
5 min readDec 5, 2021

--

Selamlar ben Enes. 2 yıllık UX/UI Designer tecrübemin bana öğrettiği en büyük gerçek çok fazla düşünmek, düşünmek ve düşünmek 🤔

Çoğu zaman düşünürken bir süre sonra böyle olduğum gerçeği 😅

İster bir uygulama ister fiziksel bir nesne olsun, her yeni üründe, fikrin ilk kıvılcımından nihai ürünün piyasaya sürülmesine kadar uzanan belirli bir dizi adımlar bulunmaktadır. Bu süreci ürün geliştirme yaşam döngüsü olarak adlandırmaktayız. Bu süreç boyunca düşünmekten, daha iyisini düşünmekten ve daha fazlasını düşünmekten başka sansımız bulunmuyor 🙃

Ürün Geliştirme Yaşam Döngüsü Aşamaları

Ürün geliştirme yaşam döngüsü temel olarak 5 aşamadan oluşmaktadır. Bu beş aşama beyin fırtınası, tanımlama, tasarım, test ve lansman aşamasıdır. Bu süreç boyunca ilerlerken ekibin bir aşamada diğerlerinden daha uzun süre çalışması ve geri bildirimler sonucunda belirli aşamaları tekrar etmesi gerekebilir. Her aşamanın başarısı, bir önceki aşamanın tamamlanmasına bağlıdır ve bu nedenle aşamaları sırayla yapmak çok önemlidir.

1. Beyin Fırtınası Aşaması

Ürün geliştirme yaşam döngüsünün ilk aşaması, ekibin bir ürün için fikir düşünmeye başladığı beyin fırtınası aşamasıdır. Ekibiniz bu aşamada çözmek istediğiniz kullanıcı sorununu zaten biliyor olabilir. Bilmiyorsa, kullanıcı sorunlarının bir listesini çıkarmak için bu aşama en iyi yerdir.

Bu aşamada ekibinizin cinsiyet, yetenek, yaş, etnik köken gibi çeşitliliğinin fazla olması farklı deneyimler kazanmanıza, farklı düşünmenize ve daha etkili bir beyin fırtınası yapmanızı sağlayacaktır.

Beyin fırtınası aşaması, ürününüzün rakiplerini kontrol etmek ve piyasada hâlihazırda benzer ürünler olup olmadığını belirlemek için de ideal bir aşamadır. Temel olarak ürününüzün pazardaki bir boşluğu doldurmasını, mevcut ürünlerden daha iyi bir çözüm üretmesini istediğinizden dolayı bu aşamada hem rakiplerinize hem de kullanıcılarınıza yönelik araştırmayı tamamlayabilirsiniz. Dikkat edin beyinleri çok fazla yakmayalım çünkü o beyinler bize sonraki süreçlere daha çok yardım edecek 🙃

2. Tanımlama Aşaması

Ürün geliştirme yaşam döngüsünün ikinci aşaması, ürünü tanımlama aşamasıdır. Bu aşamanın en önemli amacı “Ürün kimin içindir?”, “ Ürün ne yapacak?”, “Ürünün başarılı olması için hangi özelliklere sahip olması gerekiyor?” gibi soruların cevaplanması olacaktır.

Tanımlama aşamasında, ekip fikrinizin odağını daraltır. Bir ürün elbette her kullanıcı sorununu çözemez ve çözemeyecektir. Beyin fırtınası aşamasında yapmış olduğunuz problem araştırmaları bu aşamada oldukça işimize yarayacaktır. Öğrendiklerinizi kullanarak, potansiyel kullanıcılarınızın sorunlarını tespit edeceksiniz. Ekibiniz bu aşamada kullanıcı görüşmeleri ve araştırmalarına devam edip potansiyel kullanıcılarınız ile ilgili iç görüler edinmeye devam etmelidir. Bu aşamada bazen en iyi çözümü bulduğunuzu sanabilirsiniz ama şunu unutmayalım ki her zaman daha iyi bir çözüm ve deneyim bulunmaktadır 🤔

3. Tasarım Aşaması

Ürün geliştirme yaşam döngüsünün üçüncü aşaması tasarımdır. Bu aşama, bir UX/UI tasarımcısı olarak gerçekten en çok parladığınız zamandır. Bu aşamada, UX/UI tasarımcıları ürün için fikirler geliştirir. Ürünün ana hatlarını tel çerçeveler (wireframe) yardımıyla ile çizer, ardından ürünün işlevselliğini taşıyan ilk prototiplerini oluşturmaya başlar.

Yaşam döngüsünün bu noktasında, UX/UI tasarımcıları, tanımlama aşamasında ana hatlarıyla belirtilen tüm ürün özelliklerini göz önünde bulundurduğundan emin olmalıdır. Ayrıca tasarımın her bir parçasının sezgisel bir şekilde birbiri ile uyduğundan emin olmalıdır. Örneğin, UX/UI tasarımcıları, bir uygulamanın ekranlarının kullanıcı için daha uygun olup olmadığını kontrol edebilir. Son olarak, UX/UI tasarımcıları kullanıcının tamamlaması gereken her görevin açık, net ve anlaşılır olmasını da kontrol etmelidir.

4. Test Aşaması

Ardından, tasarımlarınız test aşamasına geçer. UX/UI tasarımcıları, yazı tipi ve renk seçenekleri gibi şirketin kurumsal kimliğine uyan ayrıntılar ve özellikler dâhil olmak üzere işlevsel prototipler geliştirmek için mühendislerle birlikte çalışır. Bu aynı zamanda kodun yazılması ve ürünün genel yapısının tamamlanması anlamına da gelir.

İlk olarak ekip, teknik aksaklıkları ve kullanılabilirlik sorunlarını aramak için ürünü manuel olarak test eder. Son olarak, potansiyel kullanıcılarla harici bir test yapılmalıdır. Bu, ürünün iyi bir kullanıcı deneyimi sağlayıp sağlamadığını, yani kullanılabilir, adil, eğlenceli ve kullanışlı olup olmadığını anlamanın zamanıdır.

Bu aşamada geri bildirim toplamak ve uygulamak kesinlikle çok önemlidir. Kullanıcılar ürününüz karşısında hayal kırıklığına uğrarsa veya kafası karışırsa, UX/UI tasarımcıları düzenlemeler yapar ve hatta tasarımın yeni sürümlerini oluşturur. Ardından, ürün ile kullanıcı arasında çok az veya hiç sürtünme olmayana kadar tasarımlar tekrar test edilir.

5. Lansman Aşaması

Sonunda, ürün geliştirme döngüsünün beşinci ve son aşamasına geldik. Bu aşama ürünün dünyaya sunulduğu lansman aşamasıdır. Bu, bir uygulamanın Google Play Store’da, App Store’da, AppGallery’de listelenmesi, bir web sitesinin yayınlanması veya fiziksel bir ürünün mağaza raflarına koyulmasıdır.

Lansman aşaması, işinizi kutlamanın ve ürünü tanıtmaya başlamanın zamanıdır. Bu aşama ürünün işe yarayıp yaramadığını, geliştirilmesi gereken kısımlarını bize net bir şekilde söyleyecektir.

Fiziksel bir ürün için lansman aşaması, ürün geliştirme yaşam döngüsünün son aşaması olabilir ancak bir uygulama veya web sitesi gibi dijital bir ürünü daha geniş bir kitleye sunmak, kullanıcı deneyimini geliştirmek gibi farklı fırsatlar sunar. Yeni kullanıcılar, ürünün işlevselliği ve özellikleri konusunda daha önce kimsenin fark etmediği bazı sorunlar bulabilir. Bu nedenle, lansman aşamasından sonra ekipler, dijital bir ürünün bir sonraki sürümü üzerinde çalışmaya başlamak için genellikle tasarım ve test aşamalarına geri döner.

Artık bir ürünün nasıl geliştirildiği konusunda biraz daha bilgiyiliz ve bir UX/UI tasarımcısı olarak rolümüzün farkındayız. Her zaman ürünleri iyileştirmeye, daha iyi çözümler sunmaya ve düşünmeye devam etmeliyiz. Kendinizi düşünmekten alıkoyamadığınız tasarım süreçleri diliyorum 😉

--

--